Bu kadar basittir aslında konu, heryerde vardır bu yaratıklardan. İster bir durakta 50 U otobüsünü bekleyin ister biryerde çalışın, kesin karşılaşırsınız.
Durmadan konuşma ya da saçmalama eylemi içindedirler. yemek yemedikleri zaman kimilerin çekirdek, kimilerin de rakı eşliğinde döner muhabbetleri. Mezeleri de onlardan farklı olan insanlar olur; asla bitmeyen.
Birşeyler söylerler, daha doğrusu fısıldarlar birbirlerine, en doğrusu da yüzlerine söyleyemediklerini konuşurlar. Fazla zorlanmazlar tabi, onlar için gereken tek şey konuşma kimin hakkında olacaksa o kişinin sırtını dönmesidir. Gerisi kesin gelecektir.
Halk tabiriyle arkadan konuşma, dinsel terimle gıybetten bahsediyorum, -belki de ingilizcesi back-talk''tur-. Adı ne olursa olsun gereken malzeme tek bir insanın olmasıdır. Devamında yapılmamış işler, duyulmamış sözler...
Yapılan veya yapılmayan her ne ise neden yüzlere söylenmeyip sırtın çevrilmesini beklerler; anlamamışımdır ne kadar uğraşsam da... Bu kadar saçma olan bir davranış neden tatlı gelir ki insanlara?
Dini bilgim olmasa gerçekten de bizim atalarımız maymunmuş der, çoğu kişilerin! de bu evrimi tamamlayamayarak Darwin'i hayal kırıklığına uğrattığını söyleyebilirim.
Tüm bunlar ve yazmaktan sıkıldığım konu, neden bu kadar hayvan! arasında yaşamam gerekiyor. Ve neden onlardan her zaman kötü oluyorum..
Ben neden bunlar kadar sevilmiyorum, yapamadıklarımdan mıdır inançlarımdan taviz vermediğimden midir bilemem. Unutmasınlar ki istesem de değişemem, değişip de kendimi yitiremem.
Tek bildiğim var bu konuda ve içinde yaşamaktan sıkılmadığım dar düşüncelerim arasında. Her zaman doğru bildiğim ona olan inancımı asla kaybetmediğim birşeyim var aslında...
Ben hiçbir zaman onlar olamam, açıkçası bu insanlar kadar hayvanlaşamam...
|