Bir kız vardı; iyiydi ve ne güzeldi, sanki sendi, herşeyiyle benim gibiydi. Bakmaya kıyamaz insan, değil ellerini tutmak, bakmak bile cesaret isterdi.
Dudakları kırmızı, yanağı pembeydi, sapsarıydı saçları; güneşi andırırdı, kirpikleri uzundu ve siyahtı; kalemdi sanki, gözleri maviydi, bembeyazdı teni, her rengi kullanmıştı yaratan, palet de masadaydı, henüz fırçası kurumamıştı.
Karalanmamış, kalem değmemiş sayfaydı, bakir güzelliği gibiydi ormanın, yüzündeki nuru bu yüzdendi sanki.
Bir baş olmadan uyuyamazdı göğsünde, hele kapadı mı gözlerini ince parmaklarıyla, sen tuttun mu ince bileklerini uyuyabilir miydi insan. Kıyafetlerine sinen bir kokusu olurdu, kıyamazdın yıkamaya ve sarılır yatardın onun yokluğunda.
Saçı düşerdi gözlerine sanki tek sanaydı ihtişamı, gözlerini kamaştırması...Sanki güneşti; her yeni günde senin için doğardı ve bakardı pencerenden, bir öpücük kondururdu. Uyanırdın ve giderdi akşamı beklemeden.
Sinirlenmezdi de hiç, sanki sendi ve ağlamamıştı da hayatında. Kuruyan gözyaşlarının bıraktığı tuzu görememiştim, ve sanki...
Ve sen gibiydi herşeyi, her bir yeri...Sanki sendi.
|