Yalnız kalınca düşünür insan yaptıklarını, o zaman gelir aklına kırdıkları. Sadece o anlık olmasa da o an geçer aklından hataları... tek kaldığını düşündüğünde, kalabalık içinden o an uzaklaşmak ister. Lanet eder herkese, yaşadıklarına, yanında olmayanlara... bu yüzden özler insan güzel günlerini, sevdikleri yanında olmadığında hatırına gelen tek şey vardır o anda çekip gitmek uzaklara... uzaklaşmanın yeteceğini düşünür aklısıra.
Kaybettiklerini düşünmek istemez, tek suçsuz kendisiymiş gibi aklına da getirmez onları yüzsüzce... kırılan kalpler umrunda değildir o an, düzeleceğini sanar kaçınca; beceremez o insan kaçmayı da... uzak kaldığını sanar sadece konuşmayınca, her zaman konuşan insan o an konuşmayınca suçsuz hisseder kendini tüm günahlarından arınmış... bir melek gibi düşünür bu sefer ama nafile... beceremez onu da.
Ne yapacağını bilemez aklı şaşar bakar kalır eski yaptıklarına ve dalar uzaklara. Yitirmiştir güzel günlerini, tek düşüncesidir o an aklındaki sadece kendisinin güzel günleri... düşünmez hiç yitirdiği kimseleri, o kimselerin yıktığı hayallerini... umurunda olmaz hiçbirşey açıkçası. Duygular basittir onun için, insanları kaybetmek dediğin nedir ki...
Gurur mu yapıyordu çoğu şeyi acaba o düşünen yalnız adam, hareketlerindeki dengesizliği kendisi de mi anlamıyordu, bir çelişki yok muydu hayatında. Soru sormak yeterli miydi her zaman, hatasını anlamak mıydı sadece aslolan yoksa birşeyler mi yapmak her gidenin arkasından... derdest olma sebebi çaresizliği mi sadece yapamadıkları hakkında.
Bir ömür birlikte olduğu, ona bir zamanlar sımsıkı tutunduğu dal ile vedalaşmadan kaçmayı kurtuluş gören kuru bir yaprak kadar tükenmiş midir, vadesi dolmuş mudur ondan ayrıldığı an.
Kimsenin aklına gelmez mi ki hiçbir gidişin sebepsiz olmadığı, vedalaşmanın da yetersiz olduğu anlar vardır... gidecektir o zaten ne derlerse desinler. Yeni bir hayat olamaz mı hiç onun için, yok mudur bir gün bile olsa, mutlu olacağı an gelmeyecek midir hiç.
Bazı insanlar gibi artık gereksiz midir düşünceler ya da uçurum kenarında duran bir insanın aklından geçenlerde yok mudur hiç kenara düşülecek bir not... bu kadar anlamsız mıdır herşey o an bilemem hiçbirini.
Yitirilmiş bir sevgili yok bu sefer, terkedilen kalp olduğu da düşünülmesin, kimsenin anlamadıkları, benim anlatmaktan bıktıklarım var bu satırlarda.
Kimi zaman anlamakta zorlandığım, boğazımın düğümlendiği... çoğu zaman ağlamaklı olduğum anlar bu aralar. birşey yapamayınca kahroluyor insan bakmakla yetinmeyip müdahale etmek istiyor... her seferinde karışamamak bozuyor kafasını.
Neden yalnız kaldığında düşünür ki insan tüm yapamadıklarını... ölüme ramak kala aklına gelir. Neden bunlar hatıralarda sadece o an canlanır ki.
Ne yaptığını sormaz belki ama sürekli birşeyler mırıldanır kendisine kimsenin de duyamayacağı bir şekilde haykırır içine
Hiç yok yere alışkanlıkları değiştirmeye çalışan yaşamamış bilsin kendini asla bu dünyaya gelmemiş saysın kendini ve yazmasın sakın böyle şeyler, düşünmesin hiçbir zaman farklı olmasın alışılmışlardan...
Ve değişmeyen tek birşey vardır... yalnız kalınca ölür her insan.
|